Hangi Bilgileri, Sosyal Medyada Asla Paylaşılmamalı?

 

Ülkemizde Şubat 2020 tarihi itibari internet ve sosyal medya kullanımı sayılarına baktığımızda;62 milyon internet kullanıcısı, Türkiye nüfusunun %74’ü,54 milyon sosyal medya kullanıcısı, Türkiye nüfusunun %64 ü,77 milyon mobil kullanıcısı, Türkiye nüfusunun %92’sini oluşturmaktadır.

Bu sayılardan da anlaşılacağı gibi hayatımızın üçte birini sosyal medyada geçiriyoruz. Yediğimizden içtiğimizden, hayallerimize; en yakın arkadaşımıza hangi konuda kızgın olduğumuzdan, kişisel beğenilerimize kadar her şeyi açıkça gözler önüne seriyoruz. Sosyal Medya platformlarında paylaştığımız bilgilerle hayatımızı izlenebilir hale getiriyoruz.  Peki, kendimiz, ailemiz ve arkadaşlarımız hakkında paylaşacağımız bilginin sınırı ne olmalı? Gelin sosyal ağlarda yayınlanmaması gereken on kişisel ayrıntıyı birlikte inceleyelim.

  • Doğum Tarihi 

Facebook zaman çizelgesinde arkadaşlarımız tarafından gönderilen doğum günü tebriklerini almaktan hepimiz hoşlanıyoruz. Fakat, profilimizde doğum tarihimizin bulunması; dolandırıcılara ve kimlik hırsızlarına kimliğimizi çalmak ya da adımıza sahte hesap açmak için gerekli anahtar bilgilerden birini sunar. Yine de doğum günü tebriklerinden vazgeçemiyorsanız, en azından yıl bilgisini gizli hale getirebilirsiniz.

  • Anlık Konumunuz

Bir durum güncellemesi yaparken veya bir tweet gönderirken, coğrafi etiketleme yoluyla mevcut konumumuzu da ortaya koyduğumuzun farkında olmayabiliriz. Konum bilgilerimizi paylaşmak riskli olabilir. Çünkü, potansiyel hırsızlara evde olmadığımızı bildiririz. Tatildeyken attığımız masum bir tweet, evimizi soymak için bekleyen hırsızlara yeşil ışık yakabilir.

  • Çocukların İsimleri İle Etiketlenmiş Fotoğrafları

Çocukların mahremiyeti hassas bir konudur. Hepimiz çocuklarımızı korumak isteriz. Öte yandan, mutlu aile tablolarımızı eşin dostun görmesi için açık açık isimleri etiketleyerek paylaşmayı da çok severiz. “Sadece arkadaşlar” ayarına güvenip ‘Yabancı kimse bu resimleri görmüyor.’ diye düşünürüz. Oysa paylaşılan tüm verilere bir şekilde herkese açık kaynaklardan ulaşılabilir. Açıkça risk yaratabilecek, çocuklara özel anları ve yabancıların erişmesini istemediğimiz hiçbir şeyi yayınlamamamız gerektiğinin bilincinde olmalıyız.

  • Ev Adresimiz

Profilimize kimlerin baktığını asla bilemeyiz. Bu yüzden yaşadığımız yeri yayınlayıp kötü niyetli insanların işlerini kolaylaştırmamalıyız. Ev adresi bilgimizin kolay erişilebilir olması, suça yatkın kişilerce hedef haline gelmemizi, riskli durumlarla karşılaşmamızı sağlayabilir.

  • Kişisel Telefon Numaranız

Günlük hayatta kullandığımız cep telefon numaramızı sosyal medya kanallarında paylaşırsak kötü niyetli insanlar bunu farklı şekillerde kullanabilir, bize rahatsızlık verebilir. Telefon paylaşımı konusunda dikkatli olmanız, profil ayarlarınızdan güvenlik nedeniyle paylaştığınız numaraların görünür olup olmadığını kontrol etmeniz gerekir.

  • İlişki Durumunuz

İlişki durumumuzu yayınlamak potansiyel bir “takipçiye” cesaret verebilir. Yalnız ve savunmasız durumda olduğumuzu düşündürebilir ve bizi tehlikeye açık hale getirebilir.

  • Konum Bilgisi Olan Fotoğraflar 

Gittiğimiz afilli bir mekanın veya tatilde nerede olduğumuzun takipçilerimiz tarafından görülmesine bayılıyoruz. Ancak açık konum bilgisi ile fotoğraflarımızı etiketliyor olmak, o anda bulunduğumuz yeri teyit etmek anlamına geliyor. Bazen açık paylaşımlarda belirtmesek de telefonumuz, biz bilmeden çektiğimiz tüm resimlerin konumunu kaydediyor olabilir. Bu ek bilgilerin yabancılarla paylaşılmaması için coğrafi etiketleri telefon ayarlarından kaldırabiliriz.

  • Tatil Planlarınız 

Ayrıntılı tatil planlarımızı, güzergahımızı, konumu belirli tatil fotoğraflarımızı veya canlı videolarımızı yayınladığımızda, evde kimsenin olmadığını eşe dosta ve aynı zamanda kötü niyetli insanlara duyurmuş oluruz. Şık bir restoranda “check-in” yapmamız bile evimizin boş olduğunu gösterir. Tatil fotoğrafları paylaşmak harikadır; ancak, bu resimleri yüklemeden veya çevrimiçi tatilimizle ilgili gönderileri evimize döndükten sonra paylaşmak bir güvenlik önlemi olabilir.

  • İşveren veya Aile Bireylerinin Görmemesi Gereken Utanç Verici Şeyler

Çevrimiçi olarak bir şey yayınlamadan önce bir an durup düşünmeliyiz; patronumuzun veya aile üyelerimizin bunu görmesini ister miyiz? Emin değilsek, o içerik kamuyla paylaşılmaya yeterince uygun olmayabilir. Biz bir gönderiyi paylaştıktan sonra, vazgeçip silene kadar geçen sürede birileri onun ekran görüntüsünü alabilir.  Çevrimiçi ortamlarda paylaştıklarımız da kişisel itibarımızın bir parçasıdır, buna özen göstermeliyiz.

  • Mevcut İşimizle İlgili Özel Ayrıntılar

Sosyal ağlarda işle ilgili konuşmak kötü bir fikirdir. Paylaştığımız hassas detaylar firmamız ile işe girerken yaptığımız sözleşme ya da imzalanmış bir gizlilik anlaşmasını ihlal edebilir. Önemli bir projede son teslim tarihini kaçırmamak için ne kadar özverili davranıyorsak, şirket içi bilgilerimiz ya da projemizin özel detayları hakkında yapacağımız paylaşımlara da o derece önem vermeliyiz. Rakiplerimizden birinin projemize karşı koz olacak kullanabileceği değerli bir bilgiyi onlara altın tepside sunmak istemeyiz.

Sosyal platformlarda aktif etkileşim halinde olmak hem keyifli hem de günümüzün vazgeçilmez bir alışkanlığı. Yine de hayatın gerçekleri ve yaşadığımız kalabalık şehirlerdeki riskleri de göz önünde bulundurarak bahsettiğimiz bu 10 kişisel bilgiyi paylaşmamaya özen göstermeliyiz.